İkinci Dünya Savaşından sonra savaş yorgunu devletler, “gelecek kuşakları savaş musibetinden kurtarmak için”, “adaletin ve antlaşmalardan ve uluslararası hukukun diğer kaynaklarından kaynaklanan yükümlülüklere saygının korunacağı koşulları oluşturmak için, … , sosyal ilerlemeyi ve daha geniş özgürlük içinde daha iyi standartlar teşvik etmek için, … , çabalarını birleştirmeye karar verdikleri”ni unutmuşa benziyor. Dünyamızın iki ayrı yerinde savaş pervasızca devam ediyor.
Bu durum karşısında, bu yıl Dünya Felsefe Gününü kutlarken bu amaçları hatırlatmak ve “insan insanın kurdu” olmasın diye eğitimde ve bu arada felsefe eğitiminde neler yapmak gerektiğini, ısrarla, tekrar tekrar gündeme getirmek gerekli görünüyor. Buna var mısınız?
Değerli meslekdaşlarım, değerli felsefeseverler,
Dünya Felsefe Gününüz kutlu olsun.